Fasulye Bahane, Hemşehrilik Şahane!
Ruzin Azerhan Yazdı: "Isparta ve Bursa, birbirine çok benzettiğim, aşkla sevdiğim iki şehir. Organizasyon da Bursa’da olunca “tamam” dedim, bu buluşmayı kaçırmak olmaz!"

Başkan BAŞDEĞİRMEN’den Şehir Şehir Memleket Sofrası
Ankara ve İstanbul’un ardından bu kez Bursa’da, Isparta’nın meşhur düğün yemeği kazanları kuruldu. Fasulye, helva , kabune, çorba… Isparta usulüyle, odun ateşinde… Yerel basın olarak biz de davetliydik. Isparta ve Bursa, birbirine çok benzettiğim, aşkla sevdiğim iki şehir. Organizasyon da Bursa’da olunca “tamam” dedim, bu buluşmayı kaçırmak olmaz!
Bir kepçe helva, bir tabak kuru fasulye, bir parça kabune… Bunlar yalnızca bir sofra geleneği değil; bir kentin belleğidir ve bir memleketin tüm hafızasını içinde taşır. Dumanı tüten kazanın başında sadece yemek değil, geçmiş, aidiyet ve özlem pişer.
İşte Isparta Belediye Başkanı Şükrü BAŞDEĞİRMEN’in son dönemde yaptığı şey de tam olarak bu belleği diri tutmak.
Sistem şu: Başkan, şehirlerdeki Ispartalılar dernek ve toplulukların daveti üzerine, Isparta’nın meşhur düğün yemeğini de beraberinde götürüyor. Kazanından kepçesine, aşçısından usulüne kadar her şey Isparta’dan gidiyor; yemek, gittiği şehirde aynı şekilde pişirilip oradaki Ispartalılara ikram ediliyor.
İşte Bursa’da düzenlenen buluşmada yine o tanıdık kokular sardı etrafı.
Katılım oldukça yoğundu. Kazanlar kaynarken sadece fasulye değil, Isparta’nın hasreti, sılası da kaynıyordu. Bursa’da yaşayan Ispartalılar, aileleriyle, yaşlısı genci, çoluğu çocuğuyla geldiler; sofralar kuruldu, sohbetler uzadı. Eski dostluklar tazelendi, memleket anıları paylaşıldı, selamlar gönderildi. Kokular, sohbetler, çocukların koşuşturması derken, herkes bir anlığınada olsa Eğirdir Gölü kıyısında, Gülcü Mahallesi’nde ya da bir düğününde gibiydi.
Bursa’nın İl Emniyet Müdürü, Cumhuriyet Başsavcısı ve İl Sağlık Müdürü de Ispartalıymış. Zaten nereye gitseniz bir Ispartalıyla karşılaşmak mümkün; hem de her yerde görevini en güzel şekilde yapan, güçlü isimlerle. Bursa’da da onlarla karşılaştık, yemeğe birlikte katıldılar. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı da bu anlamlı buluşmaya eşlik etti.
Gözlemlerim açıkça şunu gösterdi ki Isparta’dan uzak olsa da, Isparta’nın kültürü, dayanışmas, o kendine has samimiyeti ve sıcaklığı oradaydı. İnsanların gözlerinde memlekete duyulan özlemi, sofralarda ise “biz hâlâ aynı toprağın insanıyız” duygusunu görmek mümkündü.
Elbette kimileri bu tür etkinlikleri farklı şekillerde yorumlayabilir. Kimi siyasetin parçası görür, kimi nostalji der geçer. . Ama bana sorarsanız, bu işin içinde bundan çok daha kıymetli bir şey var: kültürü yaşatma iradesi.
Çünkü kültürü yaşatmak sadece tarih kitaplarında ya da müzelerde olmaz; bazen bir kazanın başında bir kepçeyle fasulyeyi karıştırırken, bazen aynı tabağa kaşık sallarken, bazen bir memleket türküsünün nakaratında iç çekip susarken, bazen de memleket kokan bir selamda can bulur. Ve şehirler sadece yolları, parkları, binalarıyla değil; geleneğiyle, yemeğiyle, muhabbetiyle yaşar..
Velhasıl kimi için sadece bir yemekti bu buluşma belki; ama Bursa’da yaşayan Ispartalılar için memlekete kısa bir yolculuktu.
O yüzden kim neye yorarsa yorsun, ben Isparta Belediye Başkanı Şükrü BAŞDEĞİRMEN’in bu çabasını çok değerli buluyorum. Köyünden, şehrinden kopup büyük kentlere savrulmuş insanların yüreğine memleket sıcaklığını taşıyabilmek kolay iş değildir. Ayrıca bu buluşmalar sadece karın doyurmuyor; kimlikleri, değerleri, aidiyeti besliyordiye düşünüyorum.
Ve bana kalırsa o gün Bursa’da, kazanlarda sadece yemek değil, Isparta’nın ruhu da kaynadı.
Ne yalan söyleyeyim bir dahaki buluşma nerede olacak bilmiyorum ama sabırsızlıkla bekliyorum o kocaman ailenin sofrasına oturmak için..








