"Rumların Mirası, Ispartalıların Geleceği Oldu"
Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e kısa süre önce dikkat çekici bir mektup ulaştı.

Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e kısa süre önce dikkat çekici bir mektup ulaştı. Mektubun sahibi, Osmanlı Isparta’sının torunlarından, Yunan yazar ve akademisyen Stavros P. Kaplanoğlu’ydu. Kaplanoğlu, Üzüm Çarşısı’nda restore edilen dükkânların atalarına ait olduğunu belirterek, bu çalışmalardan dolayı Başkan Başdeğirmen’i tebrik etti. Ayrıca Osmanlı eserlerinin turizm ve ticaret açısından önemine dikkat çekti.
Kaplanoğlu’nun bu takdir mesajıyla birlikte, Yunanistan’daki Isparta ve Burdurlu Lozan Mübadili Rum Derneklerinin, Avrupa Birliği Turizm ve Çevre Teşkilatı’na Başdeğirmen’in ödüllendirilmesi için başvuruda bulunacakları belirtildi.
Tarihe Saygı: Üzüm Çarşısı Yeniden Hayat Buldu
Ramazan Bayramı sonrası, tarihi değerleri hatırlatma amacıyla Üzüm Çarşısı ve Firdevs Bey Camii’nin önemine dikkat çeken bir değerlendirme yapıldı. Başkan Başdeğirmen’in seçim vaatlerinden biri olan Tarihi Üzüm Pazarı’nın orijinal haline dönüştürülmesi projesi başarıyla tamamlandı.
1 Eylül 2020’de başlayan altyapı çalışmaları, çarşının orijinal mimari dokusunu gün yüzüne çıkardı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1561), Firdevs Bey tarafından yaptırılan çarşı, Mimar Sinan’ın inşa ettiği camiye gelir sağlamak amacıyla kurulmuştu.
Tarihten Günümüze Ticaretin Kalbi
19 dükkânın yer aldığı bu çarşıda, Ispartalı Rum tüccarların ticaret yaptığı, karşısındaki 14 dükkânlık alanın da camiyle birlikte kullanıldığı bilinmektedir. Osmanlı dönemine ait hatıra defterlerinden, Yahudi ve Rum tüccarların çarşıda nasıl faaliyet gösterdiği detaylarıyla öğreniliyor. 1816’da Pamuk Han'ın kundaklanması gibi olaylar, o dönemin toplumsal gerilimlerini de yansıtıyor.
1922 yılında Isparta’dan göç eden Rumlara ait bazı dükkânların, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti öncesinde izinsiz şekilde sahiplendiği belirtiliyor. Sadece dört dükkân, vakıf ve okul mütevelli heyetlerinin denetiminde kalmış.
Firdevs Bey’in Mirası ve Çarşının Bereketi
Selanik’te yaşayan, çarşı esnaflarından Niko Şekercioğlu’nun torunu Prof. Fedora Hanım’la yapılan görüşmelerde, çarşının geçmişi detaylı şekilde ortaya çıkıyor. “Üzüm”ün hem Türk hem Rum kültüründe bereket anlamına geldiği, çarşının bu nedenle ismini aldığı aktarılıyor.
Üzüm Çarşısı ve Bedesten’den elde edilen gelirlerin, uzun yıllar boyunca Mimar Sinan Camii ve Ulu Camii’nin masraflarını karşıladığı; ayrıca bazı gelirlerin eğitim kurumlarına aktarıldığı tarihi belgelerle doğrulanıyor.
Bugünün Esnafına Tarihi Sorumluluk
Başkan Şükrü Başdeğirmen’in liderliğinde, Firdevs Bey Üzüm Çarşısı, 1569’daki tarihi dokusuna yeniden kavuşturuldu. Bu çaba, sadece fiziksel bir restorasyon değil; aynı zamanda kültürel bir hafızanın yeniden inşasıdır. Bugün dükkânlarda faaliyet gösteren esnafa düşen görev ise, bu mirası korumak ve yaşatmak.
Restorasyonun ardından çarşının hem ticari kazancı hem de turizm potansiyeli artarken, Isparta’nın tarihi zenginliği de yeniden parlamaya başladı. Bu sürecin mimarı olan Başdeğirmen’e teşekkür, Ispartalıların vicdani bir görevi olarak öne çıkıyor.