Markete girdiğinizde ilk neye dikkat ediyorsunuz?
Eskiden sütleri su ile açan sütçüler gündemdeydi. Tepki verirdik. Günümüzde aldığımız paketli sütler peki ne kadar masum? Fırından aldığımız ekmekler hangi koşullarda nasıl hazırlanıyor?
Temiz gıdaya ulaşım artık neredeyse imkansız hale geldi. Genetiği ile oynanmamış gıda ve hijyenik koşullarda üretilmiş paketlenmiş ürünler gün geçtikçe azalıyor. Eskiden sütleri su ile açan sütçüler gündemdeydi. Tepki verirdik. Günümüzde aldığımız paketli sütler peki ne kadar masum?
Fırından aldığımız ekmekler hangi koşullarda nasıl hazırlanıyor? Pastaneden alınan pastanın içeriğine eklenen yumurtanın tarihinin geçmediğini nasıl anlarız? Bu ve tüm sorulara cevap vermeye çalışacağım.
Gıda sektöründe en fazla hile yapılan ürünler süt ve ürünleri. İçeriklerine katılan kimyasal maddeler ile süt süt olmaktan çıkıyor. Bozulmaya yatkın peynirleri uygun koşullarda eritip kalıplaştırıp tekrar yatışa sunabiliyorlar. Salça ve toz biberlere katılan gıda boyalarını ise artık hepimiz biliyoruz.
Öncelikle etiket okumak çok önemli. Sadece son tüketim tarihine bakmak etiket okumak demek değildir. Paketli gıdaların alışverişi yapılırken mutlaka etikete bakılmalı. İçeriği nasıl, neler var hangi kimyasal ürünler kullanılmış detaylı bir şekilde incelenmelidir.
Etiket okumak fark etmeden kilo almanızın da önüne geçer, içeriği bilirsek kaloriyi de biliriz. Etikette yazılanları tam anlamıyorsak o ürünü almaktan vazgeçelim. Tabi ki gıda mühendisleri değiliz yazılan yabancı maddeleri uzmanlar kadar anlamamız pek mümkün de değil. Ancak bir etiketi okurken anlamakta zorlandığımız durumlar olursa o ürünü almaktan vazgeçmenizi öneririm.
İçeriği kalabalık ürünler çok işlenmiş ürünler anlamına gelir. Etiketi çok uzun olan ürünlerden uzak durmak bir başka seçenek. İşlenmiş ürünler çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerde de zararlı sonuçlara yol açmaktadır. Paketli ürünlerin koruyucu ile raf ömrü uzatılır. Bu koruyucu maddeleri araştırarak içeriği yüksek olanları lütfen tercih etmeyin.
Fırın, pastane tarzı mekanlardan alışverişlerimizde mutlaka çalışma şartlarına ve temizliğine güvendiğimiz firmaları tercih etmeliyiz. Pasta, kurabiye tarzı unlu mamulleri evde kendinizin hazırlamasını öneririm. Raf ömrünü uzatmak adına bazen çeşitli durumlarla karşılaşabiliyoruz. Tarihi geçmeye yakın bayat yumurtaları pasta ya da kurabiye içine ekleyen işletmeler pek çok kez belediyelerin denetimlerine takılıyor.
Peki ya taze ürünler
Bir markete ya da manava girdiğinizde ortamın temizliğinden emin olduğumuz yerlerden alışveriş yapmanızı öneririm. Olduğundan daha parlak ya da büyük besinlerin genetiği ile oynanmış olma ihtimali daha yüksek. Aklınızda bulunmasını tavsiye ederim. Besinleri koklayarak almak kulağa biraz saçma gelebilir ama çok geçerli bir yöntemdir. Yapay kokan hiçbir gıdayı evimize götürmeyelim. Domates, biber, patlıcan hepsinin bir kokusu vardır. Bu kokuları almak önemlidir. Mevsim meyve ve sebzelerinin dışında beslenmeyelim. Satın almayalım. Karnabahar mevsiminde yaz kabağı yemenin pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Zaten o ürün genetiği ile oynanmış ya da sera ürünlerinden biridir. Eğer vaktiniz varsa meyve ve sebze alışverişlerinizi pazardan yapmanızı tavsiye ederim.
Temiz beslenmek doğru yaşamanın ilk adımıdır. Temiz gıda sağlıklı bir bedenin oluşumunu sağlar. Temiz gıdaya ulaşmak zor ama imkansız değil.
Sağlıkla kalın….
TÜM YAZILAR İÇİN TIKLAYIN