Geri Dönüşüm Sanatla Buluştu | Isparta Belediyesi Geri Dönüşüm Atölyesi
Senin Hikayen, bu defa Isparta Belediyesi Geri Dönüşüm Atölyesi'nde Kültür Bakanlığı Fatma Çevikbaş'ın ve Geri Dönüşüm Atölyesi'nin hikayesini ekranlara yansıttı.
“Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum
Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip Musikiler alıyorum”
Diyor Orhan Veli… Her gün dünü özlediğimiz günler yaşıyoruz… Eskiye karşı bitmeyen bir özlemin iz düşümü içerisindeyiz…
Belki de herkesin takılı kaldığı bir “eski” var…
Bunun farkına vardığınız zaman, farkına varmakla kalmayıp, eskiyi yaşatmaya meylettiğiniz zaman sanatın büyülü kollarında sarılı buluyorsunuz kendinizi…
Bugün sizi Isparta’da bir eve konuk edeceğiz…
Isparta Belediyesi’nin kente kazandırdığı Geri Dönüşüm Evi’ne gidiyoruz…
Telefon kulübesinden kütüphane… Eskimiş plastik kasalardan çiçek saksıları… Şişelerden dekoratif süs eşyaları…
Aslında doğaya sahip çıkmanın bir yaşam tarzı haline gelmesi gerektiğini öğretiyor bize Geri Dönüşüm Evi…
Dış kapıyı açıp merdivenlere yöneldiğiniz anda çocukluğunuzun kokusu çarpıyor burnunuza…
Birbirinden güzel objeler adeta poz veriyor karşınızda… Hepsinde bin bir emek var.
Daha da önemlisi hepsi de bin bir mesaj veriyor. Diyorlar ki; kaynaklar sonsuz değil, atma dönüştür…
Isparta Belediyesi Geri Dönüşüm Evi’nin sorumlusu Kültür Bakanlığı Sanatçısı Fatma Çevikbaş, 70’lerden, 80’lerden süzülen mutfakta “Aaa bundan benim anneannemin evinde de vardı” şaşkınlıklarının arasında ikram ediyor 40 yıllık hatırı olan kahveyi…
Bu evin bir hikayesi var, bu evdeki her şeyin bir hikayesi var…
Gelin Fatma Çevikbaş’tan dinleyelim ve onunla birlikte aralayalım özlenen yılların kapılarını...
Ne diyelim Isparta Belediyesi’ne… Ne diyelim Fatma Çevikbaş’a… Gözlerimizde oluşturduğu buğu kimimizin çocukluğuna, kimimizin gençliğine özleminin ışıltısı aslında.
Özlem de hayata dair… Gözümüzde oluşan o buğu gibi… Yüreğimizi bırakıp iniyoruz büyülü merdivenlerden…
Ve aklımızın bir kenarına not ediyoruz… Kaynaklar sonsuz değil, tüketme üret…
Ve aklımızın bir kenarına not ediyoruz… Eskiyi unutma…
“Nerede o eski günler” diye özlemle hayıflandığınız anlar olur ya… İşte o zaman Fatma hanımın bir çayı içmeye gidiverin…
