Eğirdir Gölü ve Altınkum Alarm Veriyor: "Doğasız, Gölsüz Yaşayamayız!"
Eğirdir Gölü kıyısında artan betonlaşmaya karşı uyarıda bulunan TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, "Doğasız, gölsüz, susuz yaşayamayız. Betona teslim olmayalım" diyerek tüm toplumu doğayı korumaya çağırdı.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü çevresinde yaşanan betonlaşma ve doğa tahribatına karşı sert bir uyarıda bulundu. Özellikle Altınkum ve İstasyon Mahallesi'nde yaşanan yapılaşma sürecini “sinsi ve yavaş ilerleyen bir yıkım” olarak tanımlayan Dr. Kesici, kamuoyunu ve yetkilileri doğayı korumaya çağırdı.
"Protez Alt Çene Gibi Binalar"
Altınkum ve İstasyon Mahallesi’nin siluetinin bozulduğunu vurgulayan Dr. Kesici, bölgedeki yapılaşmayı "protez alt çene gibi" ifadesiyle nitelendirdi. Yıllardır verilen koruma sözlerinin seçim süreciyle sınırlı kaldığını belirten Kesici, kıyıların, göl çevresinin ve tarihi alanların sistematik olarak tahrip edildiğini ifade etti.
“Eğirdir Eşsizdi, Betonla Kuşatıldı”
2000 sonrası artan nüfusa rağmen plansız yapılaşmanın önüne geçilemediğini söyleyen Kesici, göl kıyısına inşa edilen devasa binaların, doğal ve tarihi dokuyu yok ettiğini belirtti. “Tarihi tren garı çevresindeki kadife yeşil alanlar da yapılaşma tehdidi altında” diyen Dr. Kesici, bu bölgelerdeki çam, sedir ve meyve ağaçlarının yok edilmesine dikkat çekti.
"Bu Alanlar Börtünün, Böceğin, Kuşun Yurdu"
Doğal alanların sadece insanlar için değil, tüm canlılar için hayati olduğunu hatırlatan Kesici, özellikle iklim krizi, kuraklık ve orman yangınlarının yoğunlaştığı günümüzde, biyolojik çeşitliliğin korunmasının zorunlu hale geldiğini vurguladı:
"Yağmur için bile bu canlılara ihtiyacımız var. Betona dönüşüm sinsice sürüyor. Buna 'Dur!' demeliyiz."
"Para Her Şey Değildir"
"Parasız yaşayabiliriz ama doğasız, gölsüz, susuz yaşayamayız" diyerek açıklamasını sürdüren Kesici, doğaya verilen zararın uzun vadede tüm toplumu etkilediğini söyledi. Eğirdir Gölü’nün çevresiyle bir bütün olarak korunması gerektiğini vurguladı:
"İnsanın iki evi var: biri doğa, diğeri kendi bedeni. Her ikisini de korumak zorundayız."
Çözüm: Doğaya Uyum, Sürdürülebilir Yaşam
Açıklamasını “Doğa insan olmadan da var olabilir, ama insan doğa olmadan var olamaz” sözleriyle tamamlayan Dr. Kesici, herkesin doğayla uyumlu bir yaşam biçimini benimsemesi gerektiğini söyledi.
"Artık doğaya bakışımızı değiştirmek zorundayız. El ele vererek, amasız fakatsız bu yıkımı durdurabiliriz."
