Yıkılmadan Önce 7,2 Milyonluk Onarım İhalesi yapılmış! ISPARTA MÜZESİ NE OLDU!

Gazeteci Yusuf Yavuz, Isparta Müzesi ile ilgili kaleme aldığı yazıda müzenin yıkılmadan önce 7,2 Milyon TL'lik onarım ihalesi yapıldığına dikkat çekti. Isparta'nın 11 yıldır bir şehir müzesi yok!

Isparta Yayın: 30 Temmuz 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 30.07.2025 13:26:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Gazeteci Yusuf Yavuz Yazdı: 
Yıkılmadan önce 7.2 milyonluk onarım ihalesi yapılan Isparta Müzesi’ne ne oldu?

Isparta Müzesini tamamen yıkmadan bir yıl önce Bakanlık müze binasının onarımı için bir ihale yapıyor. ‘Isparta Müzesi Onarımı Teşhir, Tanzim ve Çevre Düzenlemesi İşi’ için 21 Aralık 2017’de ihale yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı ihaleyi Barbaros Mühendislik İnş. Oto Emlak Yakıt Nakliye Turizm ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi kazanıyor.
İhaleyi kazanan firma ile idare arasında 2 Şubat 2018 tarihinde yapılan sözleşmeye göre yapılacak işin bedeli 7 milyon 225 bin 711 TL. O dönemin kuruna göre bu tutar yaklaşık 2 milyon dolar civarında. Şubat 2018’de asgari ücret 1450 TL, en düşük işçi emeklisi maaşı ise (2000 öncesi) 1545 TL olarak görünüyor.
 
Onarım ihalesi yapılan ve 7.2 milyonluk ihale sözleşmesi yapılan Isparta Müzesi, aynı yıl içinde yıkıldı. Yeni müze binasının 2021 yılında yatırım programına alınacağı ve kente yeni bir müze kazandırılacağı açıklandı. Ancak Temmuz 2025 itibari ile halen bu konuda somut hiçbir adım atılmış değil.
 
Bu para ile o dönemde 4982 çalışanın asgari ücret üzerinden aylık maaşı, ya da 4676 işçi emeklisinin aylık maaşı ödenebiliyordu…
 
O dönemde Isparta Müzesi’nin onarımı için ihale yapılan ve çalışmalar başladıktan sonra yıkılan Isparta Müzesi için ayrılan bu paranın akıbetini sorduğum bir yetkili, “sözleşme iptal edildi, sadece yüklenici firmaya küçük bir miktar ödeme yapıldı” yanıtını verdi.
 
Mevzuat gereği sözleşmenin iptalinden kaynaklı küçük bir rakam olduğu belirtildi. Yine de kültürel miras ve müzecilik konusunda bir yönetim sorunu olduğu ortada. Baştan bilimsel ve teknik veriler ışığında atılacak adımlarla ilerlemek yerine, yalpalayarak ilerlemek hem kamu zararına yol açıyor hem de toplumu yoruyor.
 
Kültürel mirasımız ve bir yanıyla insanlığın hepimize ‘emaneti’ olan bu mirasın korunup toplumla buluştuğu, toprağın hafızasının, üzerinde yaşayan insana aktarıldığı müzeleri bir ihale kalemi olmaktan çıkarıp, asli amacına uygun bir yönetim anlayışıyla yönetmemiz gerekiyor. Ülke genelinde ziyarete kapalı 35 müze olduğu düşünüldüğünde, ziyaretçi sayısına ve gişe gelirine odaklanan kültürel miras politikasının da değişmek zorunda olduğu ortaya çıkıyor.
 
Örneğin küçük ve butik bir müze olan Ürgüp Müzesi, kent merkezinde ve insanların kolayca ulaşıp yarım saat içinde gezip görebileceği bir müzeydi. Ürgüp Müzesi Aralık 2023’den bu yana güçlendirme gerekçesiyle kapalı. Aynı tarihte kapatılan Niğde Müzesi de aynı şekilde güçlendirme çalışması için kapatılmış. Neolitik’ten Beylikler dönemine bölgenin binlerce yıllık mirasının sergilendiği, Ihlara Vadisi’nde bulunan mumyaları, Karamanoğulları mirası olan Karamanlıca mezar taşları ve yazıtların ziyaretçilerle buluştuğu butik müzelerden biri olan Niğde Müzesi de açılacağı günü bekliyor.
 
Bugün kapalı olan birçok müzenin inşa sürecine bakıldığında, bir iki yıl içinde inşa edilen binalar olduğu görülüyor. Ancak ‘güçlendirme’ ya da ‘onarım’ gibi işlemlerin yıllarca sürmesi düşündürücü. Sahillere yakın turizm bölgelerindeki ören yerlerinde tiyatro, tapınak, sütunlu cadde ve çeşme gibi ‘turistik obje’ olarak görülen arkeolojik varlıkların ayağa kaldırılması için milyonlarca liralık bütçe ayrılması elbette çok önemli. Ancak Anadolu’nun kültürel mirası yalnızca Helenistik ve Roma dönemine ait taş mimari kalıntılardan ibaret değil. Tüm dünyanın uygarlık tarihini biçimlendiren Anadolu neolitiği, antik çağ kültürlerini etkileyen Akdeniz deniz ticaretinin en önemli duraklarını ve üslerini barındıran Tunç Çağı’nın zengin mirası, Geç Ortaçağ, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinin birbirini etkileyerek günümüze ulaşan kentsel doku, rengârenk dokunmuş değerli bir ipek halı gibi ayaklarımızın altından kayıp giderken betonarmeden dönüşüm devşiren bir siyasetin de esiri haline getirildik.
 
Yıkıla yıkıla hafızası silinen halkın bunca tepkisinin bir nedeni de işte bu yıkıcı politikalar karşısında yorgun düşmesi. Hepimiz yıkım yorgunuyuz…
Video
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.