Eğirdir Altınkum Koyu Betonlaşma Tehdidi Altında!
TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü çevresindeki betonlaşma ve yeşil alan tahribatına karşı uyarıyor: "Ya doğayı koruyacağız ya da susuz, betona boğulmuş bir geleceğe mahkûm olacağız."

Dr. Erol Kesici’den uyarı: “Doğal güzelliklerin yerine çarpık yapılaşma gelirse, geleceğimiz yok olur”
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü çevresindeki çarpık yapılaşma ve yeşil alanların tahribatına karşı önemli uyarılarda bulundu. Altınkum ve İstasyon Mahalleleri başta olmak üzere, göl kıyısındaki eşsiz doğal güzelliklerin yerini kontrolsüz beton yapılar almaya başladı.
“Eğirdir Gölü’nün amfitiyatro gibi doğal yapısı, plansız yapılaşmayla yok ediliyor. 1990’lardan bu yana süren betonlaşma süreci, koyun ekosistemini tehdit ediyor” diyen Kesici, göl kıyısına yapılan çok katlı binalar, yok edilen makilik alanlar ve atık suların doğrudan göle verilmesi gibi uygulamaların doğaya ve insan sağlığına zarar verdiğini söyledi.
Gölün Doğal Yapısı Giderek Bozuluyor
Altınkum’da yıllar içinde yok edilen doğal yeşil alanlar, hem ekosistemi hem de bölge tarihini tehdit ediyor. Kesici, tarihi tren garı çevresindeki yeşil alanların da yapılaşmaya açılmasından endişe duyduklarını belirtti.
“Eğirdir Gölü’nün plajına çok katlı binalar dikiliyor, çevresindeki ağaçlık alanlar yok ediliyor. Bir koyu, adeta kötü yapılmış bir proteze benzetmek mümkün” ifadeleriyle betonlaşmanın yarattığı estetik ve ekolojik yıkımı vurguladı.
Yeşil Alanlar Kent Sağlığı İçin Şart
Kesici’ye göre, yeşil alanlar sadece doğanın değil, şehirlerin de yaşanabilirliğini belirleyen temel unsurlar. Bu alanların yok edilmesi; stres, hava kirliliği ve su dengesizliği gibi pek çok sorunu da beraberinde getiriyor.
“Eğirdir gibi özel coğrafyalarda doğal yeşil alanlar, insan psikolojisi ve sağlığı açısından da kritik önemde. Beton binalar hayat kalitesini yükseltmiyor, aksine onu düşürüyor.”
Siyasi Popülizm ve Kâr Hırsı Gölü Kurutuyor
Eğirdir Gölü’nün yıllar içinde plansız şekilde kullanılan suyunun artık içilemez ve tarıma verilemez hale geldiğini söyleyen Dr. Kesici, iklim krizine karşı alınması gereken tedbirlerin göz ardı edildiğini vurguladı:
“Su bütçesi iflas etti. Göle yapılan her müdahale, doğrudan geleceğimize yapılmış bir müdahaledir. Yeşil alanların yerine beton dikmek çözüm değil, felakettir.”
Çözüm: Doğayla Uyumlu Kentsel Planlama
Dr. Erol Kesici, geleceğin kentlerinin doğayla uyumlu planlamalarla inşa edilmesi gerektiğini belirtiyor. Yeşil alanların korunması, atık yönetiminin doğru planlanması ve sürdürülebilir kalkınmanın gözetilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
“Doğa kendi alarmını çalıyor. Bu sesi duymazdan gelen, yarının susuz, sağlıksız, yaşanamaz şehirlerine katkı sağlar. Doğaya saygı, yaşam kalitesine saygıdır.”