BUGÜN NEVRUZ
Nevruz Bayramı, her yıl 21 Mart tarihinde kutlanır. Baharın gelişi, doğanın uyanışı ve yeniden doğuşun simgesi olan bu özel gün; Türk dünyası, Orta Asya ve birçok kültürde binlerce yıldır yaşatılan geleneksel bir bayramdır.

Birçok toplum için yeni bir yılın başlangıcı kabul edilen Nevruz, tarih boyunca çeşitli ritüellerle kutlanmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 23 Şubat 2010'da aldığı kararla 21 Mart'ı Uluslararası Nevruz Günü olarak ilan etmiştir.
Nev(yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve YENİGÜN anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarım kürede başta Türkler olmak üzere birçok halk ve topluluk tarafından yılbaşı olarak kutlanır.
Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart’ta güneş göçmen kuşlar gibi kuzey yarım küreye yönelir. 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlar. Bu nedenle 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Nevruz/YENİ-GÜN bayramı adıyla kutlanır.
Orta Asya’da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir.
Farklı coğrafyalarda farklı isimlerle anılan bu bayram, Orta Asya'dan Anadolu'ya, Kafkasya'dan Balkanlara kadar geniş bir alanda sevinç ve coşkuyla karşılanır. Nevruz'a dört hafta kala, her Salı yapılan özel kutlamalar "çarşamba" olarak adlandırılır ve her biri doğanın farklı bir unsurunu temsil eder.
Nevruz, 2009 yılında Azerbaycan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Pakistan, Özbekistan ve Türkiye’nin ortak başvurusuyla İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine kaydedilmiştir. Nevruz’un UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine 2009 yılında ortak dosya olarak kaydettirilmesi farklı diller konuşan, farklı dinlere inanan ve farklı etnik kökenlerden gelen toplumlar arasında kültürel diyalog, saygı ve anlayış ortamının geliştirilmesi çalışmalarına son derece olumlu bir katkı sağlamıştır.
NEVRUZ NASIL KUTLANIR?
Nevruz sabahı erken kalkmak, özel olarak hazırlanmış suyla yıkanmak ve en güzel kıyafetleri giymek yaygın bir gelenektir. Gün boyunca doğayla iç içe vakit geçirilir, açık alanlarda eğlenceler düzenlenir.
Nevruzun önemli simgelerinden biri de ateş ve sudur. Günahlarından arınmak isteyenler ateşin üzerinden atlayarak kötü enerjilerden kurtulduklarına inanır. Suya girme ya da suyun üzerinden atlama ritüelleri de arınmanın başka bir yoludur.
Kutlamalar sırasında büyük sofralar kurulur ve bolluk dileğiyle çeşitli yemekler hazırlanır. Bu sofralarda yer alan 7 çeşit yemek, bereketin simgesi olarak kabul edilir. Ayrıca, "semeni" adı verilen gelenekte, buğday ya da arpa filizlendirilerek sofralara yerleştirilir; bu, tarımsal verimliliğin artmasını simgeler.
Türbeler ve mezarlıklar ziyaret edilerek geçmişin büyükleri anılır. Bu, nesiller arasında bir bağ kurmanın ve atalara saygı göstermenin önemli bir parçasıdır.
Nevruz, toplumsal birlikteliğin pekiştirildiği, eğlenceli etkinliklerin yapıldığı bir bayramdır. Yumurta boyama ve tokuşturma geleneği, doğurganlık ve bolluğu simgeler. İnsanlar şarkılar söyleyerek, şiirler okuyarak ve danslar ederek bu özel günü kutlar.
Türk kültüründe Nevruz, Ergenekon Destanı ile de ilişkilendirilir. Bu efsaneye göre, Türkler Ergenekon'dan kurtuldukları gün olarak bu tarihi kutlamaktadır. Bu nedenle demir dövme ritüeli Nevruz'un önemli bir simgesi olmuştur.
Sonuç olarak, Nevruz yalnızca doğanın yeniden doğuşunu kutlayan bir gün değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı, yeni başlangıçları ve umut dolu bir yılı simgeleyen kadim bir bayramdır